— Tacir nedir ve tacir olmanın hüküm sonuçları nelerdir? Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. İşletme sahibi g…

 

 

Ticaret Şirketleri, Ticari İşletmeler ve Ticaret Sicili Uygulamaları Sorular-Cevaplar

 

— Tacir nedir ve tacir olmanın hüküm sonuçları nelerdir?

Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir.

İşletme sahibi gerçek veya tüzel kişi olabilir.

Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.

Ticari işletme işleten Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, tacir sayılmazlar.

Ticaret şirketlerinde tacir sıfatı şirketin kendisine aittir.

Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden oluşur.

– Şahıs Şirketleri: kollektif şirket, komandit şirket

– Sermaye Şirketleri: anonim, limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket

Tacir olmanın hüküm ve sonuçları ise şunlardır:

  • İflasa tabi olma
  • Ticaret siciline ve odaya kaydolma
  • Ticaret unvanı kullanma
  • Ticari defterleri tutma
  • Ticari iş karinesine ve ticari örf ve adete tabi olma
  • Basiretli iş adamı gibi davranma
  • Ücret ve faiz isteme
  • Ücret ve cezai şartın azaltılmasını isteyememe,
  • Fatura verme

— Anonim ve limited şirketler bakımından ayni sermaye konusunda dikkat edilecek hususlar nelerdir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127 inci maddesinde taşınırlar ve her çeşit taşınmazın, şirkete ayni sermaye olarak konabileceği belirtilmektedir. Kanunun 128 inci maddesinde de şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazlar tapuya şerh verildiği, fikrî mülkiyet hakları ile diğer değerler, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kişiye tevdi edildikleri takdirde ayni sermaye olarak kabul olunabileceği; paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde şirketin, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf edebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bununla birlikte; anonim şirketlerde ayni sermaye ile ilgili hususlar, 6102 sayılı Kanunun 342 nci ve 343 üncü maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 342 nci maddesinde ise üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği hüküm altına alınmıştır.

 
Anılan maddenin gerekçesinde, madde ile üzerinde sınırlı aynî bir hak, haciz veya tedbir bulunan, nakden takdir ve devrolunamayan aynın anonim şirkete sermaye olarak konulmasının, sermayenin korunması ilkesi ile bağdaşmaz bulunduğu belirtilmiştir. 343 üncü maddede ise konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanacağı hüküm altına alınmıştır.

— Şirket türleri ve özellikleri nelerdir?

Ticaret Şirketleri

Ticaret şirketlerine ilişkin genel hükümler ve şirket türleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir.

Kanuna göre ticaret şirketleri;

  1. Anonim şirket
  2. Limited şirket
  3. Kollektif şirket
  4. Komandit şirket
  5. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket

Bu şirketler, Türk Ticaret Kanunu ve ikincil düzenlemelerine tabi olup, sermaye şirketi ve şahıs şirketi olarak ikiye ayrılmaktadır:

Sermaye Şirketleri: Anonim ve Limited Şirketlerdir. Ortaklar bakımından sınırlı sorumluluk söz konusudur.

Şahıs Şirketleri: Kollektif ve Komandit Şirketlerdir. Ortaklar bakımından sınırsız sorumluluk söz konusudur.

Anonim ve Limited şirketler Türkiye’deki en yaygın olan şirket türleridir.

Anonim Şirket

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.

Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Anonim şirketlerin sermayesi paylara bölünmüştür ve ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri ve ödedikleri sermaye ile sınırlıdır.

Anonim şirketler, kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir. Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır. Pay taahhüt edip esas sözleşmeyi imzalayan gerçek ve tüzel kişiler kurucudur.

Tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye 50.000.-Türk Lirasından ve sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi yüzbin Türk Lirasından aşağı olamaz.

Anonim şirketlerin organları Genel Kurul ve Yönetim Kurulu’dur. Genel Kurul bütün ortakların temsil edildiği en üst karar verici organdır. Esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşan yönetim kurulu, şirketin yönetim ve temsilinden sorumlu organdır.

Limited Şirket

Bir limited şirket, şirket unvanını ve önceden belirlenmiş (sabit) sermayesini oluşturmuş, şirket varlıklarıyla sınırlı yükümlülüğe sahip bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişiyle kurulur. Pay sahiplerinin şirkete karşı sorumluluğu sermaye payları ile sınırlıdır.

Bir limited şirket, asgari sermayesi 10,000 TL olmak üzere en az bir ve en fazla elli gerçek veya tüzel kişi ortaktan oluşturulabilir. Anonim şirketler, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir. Limited şirketler halka açılamaz.

Şirket organları; Ortaklar Genel Kurulu ve Müdür/Müdürler Kuruludur. Genel kurul, bütün ortakların temsil edildiği en üst karar verici organ iken, Müdürler Kurulu da şirketin yönetim ve temsilinden sorumlu organdır.

Kollektif Şirket

Kollektif şirketler, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulmuş olup hiçbir ortağın sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamıştır. Asgari sermaye sorumluluğu yoktur. Sadece gerçek kişiler ortak olabilir. Ortakların sorumluluk ve yükümlülükleri şirket kuruluş sözleşmesi ile belirlenir. Şirketin yönetiminden her ortak sorumludur.

Komandit Şirket

TTK’ya göre komandit şirketler ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulmuş şirketlerdir.

Şirket biri komandite diğeri komanditer olmak üzere en az iki ortak tarafından kurulur ve asgari sermaye tutarı yoktur. Komandite ortak sınırsız sorumluluğa sahip iken Komanditerler taahhüt ettiği sermaye oranında sınırlı sorumludur. Komanditer ortak gerçek veya tüzel kişi olabilir. Komandite ortaklar ise gerçek kişilerden oluşur ve şirket yönetimine seçilebilirler. Ortakların sorumluluk ve yükümlülükleri şirket kuruluş sözleşmesi ile belirlenir.

Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket ortağı, diğerleri bir anonim şirket pay sahibi gibi sorumlu olan şirkettir.

Sermaye, paylara bölünmeksizin sermayesi sadece birden çok komanditerin sermayeye katılma oranlarını göstermek amacıyla kısımlara ayrılmış bulunuyorsa komandit şirket hükümleri uygulanır.

Kurucular beş kişiden az olamaz. Kuruculardan en az birinin komandite olması şarttır. Kurucu sıfatını haiz olan komanditerlerin sahip oldukları payların her birinin tutarının esas sözleşmeye yazılması gerekir.

— Şube nedir ve tescili nasıl gerçekleşmektedir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 40 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında, merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubelerinin de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunacağı hükme bağlanmıştır.

27.01.2013 tarihli ve 28541 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Ticaret Sicili Yönetmeliği”nin 118 inci maddesinde; şube, “bir ticari işletmeye bağlı olup ister merkezinin bulunduğu sicil çevresi içerisinde isterse başka bir sicil çevresi içinde olsun, bağımsız sermayesi veya muhasebesi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler ve satış mağazaları” olarak tanımlanmıştır.

Buna göre, bir ticari işletmeye bağlı olarak kendi başına sınai ve ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler ve satış mağazaları, merkezlerinin bulunduğu sicil çevresinde bulunup bulunmadıklarına ya da muhasebelerinin bağımsız tutulup tutulmadığına bakılmaksızın şube olarak nitelendirilecek ve bulundukları yerin müdürlüğüne tescil edilecektir.

Dolayısıyla, ticari işletmeye bağlı işyerlerinin, merkeze bağlı olarak üçüncü kişilerle bağımsız şekilde ve doğrudan hukuki işlem tesis etmek suretiyle işletilmeleri ve Kanunda açıklanan ticari iş kapsamında ticari ve sınai faaliyet göstermeleri durumunda şube olarak ticaret siciline tescillerinin yapılacağı değerlendirilmektedir.

— Bir limited şirket kurulabilmesi için hangi işlemler yapılmalıdır?

Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde bir limited şirket kuruluş başvurusu ile ilgili olarak tescil sırasında yapılması gereken işlemler, başvuru belgeleri, nelerin tescil edileceği gibi hususlar tacirlere yönelik bir rehber niteliğinde olan Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 90 ve 91 inci maddelerinde düzenlenmektedir.

Bir limited şirketin kuruluşunun tesciline ilişkin başvuru, şirket sözleşmesinin ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalanmasını izleyen otuz gün içinde yapılması gereklidir.

Ticaret siciline başvurmadan önce, şirket kurulması sırasında, öncelikle şirkete ayni sermaye konuluyor (gayrimenkul, menkul gibi) ise veya kuruluş sırasında devralınacak bir işletme varsa, ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporlarının alınması gereklidir.

Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden yazı alınmalıdır. Ayni sermaye olarak konulan taşınmaz, fikri mülkiyet hakları ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belgenin de alınması gereklidir.  Bunlarla birlikte,  ortak olmayan müdürler kurulu üyelerinin bu görevi kabul ettiklerine ilişkin yazılı beyanları, müdürler kurulunda bir tüzel kişinin bulunması halinde, tüzel kişi ile birlikte tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen bir gerçek kişinin adı ve soyadı ve belirlemeye ilişkin yetkili organ kararının noter onaylı örneği, kurulmakta olan şirket ile kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler, şirket müdürlerinin herhangi bir ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personelin huzurunda düzenlenmiş, ticaret unvanı altında atılmış imza beyannameleri,  Ticaret Sicili Müdürlüğüne tescil başvurusunda verilmelidir.

25 Eylül 2017 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Rekabet Kurumu arasında Rekabet Kurumu payının bankaya gidilmeksizin ticaret odasında ödenebilmesini sağlamak amacıyla bir protokol imzalanmıştır. 1 Ocak 2018 itibariyle bu ücret doğrudan ticaret sicili müdürlüklerinde ödenebilmektedir. Bu çerçevede, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre yapılacak ödemenin gerçekleştirildiğini gösterir belge de verilmelidir.

— Bir anonim şirket kurulabilmesi için hangi işlemler yapılmalıdır?

Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde bir anonim şirket kuruluş başvurusu ile ilgili olarak tescil sırasında yapılması gereken işlemler, başvuru belgeleri, nelerin tescil edileceği gibi hususlar tacirlere yönelik bir rehber niteliğinde olan Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 69 ve 70 inci maddelerinde düzenlenmektedir.

Anonim şirket kurulması sırasında, öncelikle anonim şirkete ayni sermaye konuluyor (gayrimenkul, menkul gibi) ise veya kuruluş sırasında devralınacak bir işletme varsa, ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporlarının alınması gereklidir.

Http://mersis.gtb.gov.tr internet adresinden ulaşılabilecek Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) üzerinden başvuru yapmak suretiyle, kurulacak anonim şirketin esas sözleşmesi MERSİS’te hazırlanmaktadır. Kurucular, sözleşmenin imzalanması için şirketin kurulacağı yer ticaret sicili müdürlüğünde hazır bulunur. Ayrıca kurucusu gerçek kişi veya tüzel kişi olan şirketlerin sözleşmesi müdürlükte bizzat kendileri veya temsilcileri tarafından imzalanır veyahut sözleşmede yer alan imzalar notere onaylattırılmalıdır.

Esas sözleşmede, esas sermayeyi oluşturan payların nakden ödenmesi taahhüt edilmiş ise taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az %25’i bankaya, kurulmakta olan şirket adına ve sadece şirket tarafından kullanılabilecek şekilde açılacak özel hesaba yatırılmalı, bu durumu teyit eden ve yetkili ticaret sicili müdürlüğüne hitaben ilgili banka tarafından düzenlenen banka mektubu alınmalıdır.

Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına ve ayni sermaye olarak konulan taşınmazın, fikri mülkiyet haklarının ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belgenin de ticaret sicili müdürlüğüne ibrazı gerekmektedir.

Kuruluşu Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olan şirketlerin izin veya uygun görüş yazısı almaları gereklidir.

25 Eylül 2017 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Rekabet Kurumu arasında Rekabet Kurumu payının bankaya gidilmeksizin ticaret odasında ödenebilmesini sağlamak amacıyla bir protokol imzalanmıştır. 1 Ocak 2018 itibariyle bu ücret doğrudan ticaret sicili müdürlüklerinde ödenebilmektedir. moc.eyilamola Bu çerçevede, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre yapılacak ödemenin gerçekleştirildiğini gösterir belge, kurulmakta olan şirket ile kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyelerinin bu görevi kabul ettiklerine ilişkin yazılı beyanları, yönetim kurulunda bir tüzel kişinin bulunuyorsa, tüzel kişi ile birlikte tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen bir gerçek kişinin adı ve soyadı ve belirlemeye ilişkin yetkili organ kararının noter onaylı örneği ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınan kişilerin herhangi bir ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personelin huzurunda düzenlenmiş, şirket unvanı altında atılmış imza beyannamelerinin de verilmesi gereklidir. Bir anonim şirketin kuruluşunun tesciline ilişkin başvuru, Bakanlığın izniyle kurulacak olan anonim şirketlerde iznin alınmasını, diğer anonim şirketlerde kurucuların tamamının şirket sözleşmesinde yer alan imzalarının noterce onaylanmasını veya esas sözleşmenin ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalanmasını izleyen otuz gün içinde yapılır.

— İmza beyannamesi hangi durumlarda ve nerede düzenlenmektedir?

İmza beyannamesi, “gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya yetkili kişinin, ticaret unvanı ve bunun altına atacağı imzayı içeren belge” olup; söz konusu belgenin, “Şirket Kuruluş Sözleşmesinin Ticaret Sicili Müdürlüklerinde İmzalanması Hakkında Tebliğ” ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yalnızca ticaret sicili müdürlüğünde düzenlenmesi gerekmektedir.

6102 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesinin ikinci fıkrasında “Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı sicil müdürlüğüne verir.” ifadesine yer verildiğinden, herhangi bir ayrım gözetmeksizin gerçek kişi tacirler ile kollektif, adi komandit, sermayesi paylara bölünmüş komandit, anonim, limited şirketler ve kooperatifleri temsil ve ilzama yetkili kılınan şahısların tamamının imza beyanlarının ticaret sicili müdürlüklerine verilmesi zorunlu bulunmaktadır. Bu çerçevede, Kanuni bir zorunluluk olarak imza beyanlarına dair işlemlerin noterlere yönlendirilmeksizin Tebliğ’de belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ticaret sicili müdürlüklerince karşılanması gerekmektedir.

Ayrıca, 18.07.2018 tarihli ve 00035967680 sayılı Genelgemiz ile, bir kişinin aynı ticaret şirketinin birden fazla şubesine temsile yetkili olarak atanması durumunda; şubeler aynı sicil çevresi içerisinde olmak kaydıyla, temsile yetkili şahıs tarafından ilgili ticaret sicili müdürlüğüne daha önce aynı şirketin bir başka şubesi için verilen imza beyanının bir örneğinin, ilgili müdürlükçe onaylanarak şahsın sonradan yetkili olarak atandığı şubenin dosyasına konularak, imza beyanın aslının hangi dosyada olduğunun not edilmesi suretiyle, gerekli tescil işlemlerinin karşılanabileceği ve bu durumda ilave imza beyannamesi verilmesine gerek bulunmadığı ve yine 7099 sayılı Kanun’la 6102 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 10/3/2018 tarihinden önceki uygulama döneminde, notere onaylattırılarak ticaret sicili müdürlüklerine verilen imza beyanlarının da tescile mesnet belge olarak kabul edilebileceği hususunda Bakanlığımız görüşleri tüm ticaret sicili müdürlüklerine bildirilmiştir.

— Anonim ve limited şirketlerin asgari sermaye tutarları nelerdir?

Anonim şirket kuruluşu için gereken asgari sermaye tutarı ise, 50.000 TL olup; sermayenin ¼’ünün şirketin tescilinden önce, kalanının tescili izleyen 24 ay içinde ödenmesi zorunludur.

Limited şirket kuruluşu için gerekli olan asgari sermaye tutarı ise, 10.000 TL olup; sermayenin tamamı, tescili takip eden 24 ay içinde ödenebilmektedir.

— Halka açık olmayan anonim şirketlerin kayıtlı sermaye sistemine geçişlerine ilişkin başvuru usulü nasıldır?

Başlangıç sermayesi en az yüzbin Türk Lirası olan şirketler; Bakanlıktan izin almak şartıyla kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilirler veya sonradan esas sözleşmelerini değiştirerek kayıtlı sermaye sistemine geçebilirler.

Kayıtlı sermaye sistemine geçecek şirketlerde çıkarılmış sermayenin tamamının ödenmiş olması ve sermayenin karşılıksız kalmamış olması şarttır. Kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edecek şirketlerde ise başlangıç sermayesinin tamamının ödenmiş olması gerekir.

Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen şirketlerin esas sözleşmelerinde en az;

a) Başlangıç sermayesi,

b) En fazla beş yıl olmak üzere yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi, sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri,

c) Kayıtlı sermaye tavanı,

ç) Yönetim kurulunun sermaye artırımına ilişkin kararının ne şekilde ilan edileceği,

hususlarının belirtilmesi zorunludur.

Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen şirketler, Genel Müdürlüğe başvurarak izin alırlar. Kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edecek şirketler ve kayıtlı sermaye sistemine geçmek isteyen şirketler izin başvurularında aranan belgeler Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in 6 ncı maddesinde gösterilmiştir.

— Ticaret unvanının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Ticaret şirketleri ile ticari işletme işleten diğer tacirlerin ticaret unvanlarına ilişkin usul ve esaslar 14/02/2014 tarihli ve 28913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ’de düzenleme altına alınmıştır. Ticaret unvanının anılan Tebliğde belirtilen hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerekmektedir.

— Tacirler tarafından tutulması gereken defterler nelerdir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64 üncü maddesi ve Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ hükümlerine göre gerçek veya tüzel kişi olup olmadığına bakılmaksızın her tacir yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebiri tutmakla yükümlüdür.

Sayılan defterlere ek olarak;

– Şahıs şirketlerinde (kollektif ve komandit şirketler) genel kurul toplantı ve müzakere defterinin,

– Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin,

– Limited şirketlerde ise pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin,

tutulması gerekmektedir.

Öte yandan; 10/03/2018 tarihli ve 30356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 223 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikler doğrultusunda, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kuruluşu sırasında ticari defterlerin açılış onaylarının ticaret sicili müdürlüklerince yapılması zorunlu kılınmış, böylece ticaret sicili müdürlüklerinin kuruluş işlemlerinde tek temas noktası haline getirilmesi sağlanmıştır.

— Bağımsız denetime tabi şirketlerin internet sitesi kurma yükümlülüğünü yerine getirirken yapmaları gereken işlemler nelerdir?

Bağımsız denetime tabi şirketler bu yükümlüğü yerine getirirken, internet sitesi kurma ve şirketçe kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgüleme işini kendileri yapabilecekleri gibi bu konuda hizmet sağlayıcı olarak adlandırdığımız Merkezi Veri Tabanı Hizmet Sağlayıcılarından da (MTHS) hizmet alabilirler. Konu ile ilgili Kanuna dayanılarak çıkarılan 31.05.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmış Sermaye Şirketlerinin Açacakları İnternet Sitelerine Dair Yönetmelik bulunmaktadır. Şirketler bu yükümlüğü kendileri yerine getireceklerse Yönetmelik hükümleri çerçevesinde belirlenen teknik ve güvenlik kriterlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

— Genel kurullar haricinde yönetim kurullarına da elektronik ortamda katılım sağlanması mümkün müdür?

Evet mümkündür. Ticaret Şirketlerinde Anonim Şirket Genel Kurulları Dışında Elektronik Ortamda Yapılacak Kurullar Hakkında Tebliği, anonim şirketler dışındaki şirketlerde kollektif, komandit, limited ve sermayesi paylara bölünmüş şirketlerin genel kurul ve yönetim/müdürler kuruluna dair düzenlemeleri içermektedir. Bu şirketlerde elektronik katılım elektronik toplantı sistemi adı verilen sistem üzerinden yapılacaktır. Şirketler elektronik toplantı sistemini kendileri de kurabilirler, destek hizmeti de alabilirler.

— Elektronik Genel Kurul nedir?

Türk Ticaret Kanunu ile ilgili gelen en önemli yeniliklerden biri şirketlerin genel kurullarını ve yönetim kurullarını elektronik ortamda yapabilme imkânlarının sağlanmasıdır. Elektronik kurullara ilişkin 3 adet ikincil düzenlememiz bulunmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 1527 nci maddesi ile anonim şirketlerin genel kurul toplantıları elektronik ortamda yapılabileceği gibi, kollektif, komandit, limited ve sermayesi paylara bölünmüş şirketlerin de genel kurulları elektronik ortamda yapılabilecektir. Ayrıca sermaye şirketlerinde yönetim kurulu ve müdürler kurulu tamamen elektronik ortamda yapılabilecektir. Elektronik ortamda ortaklar kuruluna ve genel kurula katılma, öneride bulunma ve oy verme; fiziki katılımın, öneride bulunmanın ve oy vermenin bütün hukuki sonuçlarını doğuracaktır.  Genel kurullara elektronik ortamda katılma ve oy kullanma sisteminin uygulanması pay senetleri borsaya kote edilmiş şirketlerde zorunludur. Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik ve Anonim Şirketlerin Genel Kurullarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sistemi Hakkında Tebliğ anonim şirketler bakımından elektronik genel kurul sürecinin nasıl işleyeceğini düzenlemektedir. Elektronik ortamda genel kurul veya yönetim kurulu/müdürler kurulu imkânını kullanmak isteyen şirketler öncelikle sözleşmelerine yönetmelik ve tebliğde yer alan sözleşme hükmünü koyacaklardır. Bu sözleşme hükmü elektronik kurul düzenlemesine ilişkindir.

— Elektronik genel kurul sisteminde oy kullanma süresi ne kadardır?

Anonim Şirketlerin Genel Kurullarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sistemi Hakkında Tebliğ çerçevesinde, elektronik genel kurul sistemine giren pay sahipleri iki dakika içinde oylarını kullanacaklardır.

— Halka açık olmayan anonim şirketlerde de ortaklara kar payı avansı ödenebilecek midir?

Türk Ticaret Kanununun 509 uncu maddesine göre halka açık olmayan anonim şirketlere de kar payı avansı ödenmesi imkânı düzenlenmiştir. Kanuna dayanılarak yayımlanmış olan Kar Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ ile şirketlerin kâr payı avansı dağıtımında uyacakları usul ve esasları düzenlenmiştir.

— Şirketler topluluğu nedir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 195 inci maddesinin dördüncü fıkrası anlamında, bir şirketler topluluğu, bir ticaret şirketi ile buna doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan en az iki ticaret şirketinden meydana gelir. Ticaret şirketi olmayan bir teşebbüse, doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketleri sayısının ikiyi aştığı durumlarda da Kanunun 195 inci maddesinin beşinci fıkrası anlamında şirketler topluluğu meydana gelir ve teşebbüs topluluğun hâkimi olur. Hâkim şirket ana şirket, bağlı şirketler ise yavru şirket konumundadır.

— Genel Kurulların çalışma usul ve esaslarının belirleneceği şirketlerin iç yönergesine ilişkin esaslar nelerdir? Hangi şirketler iç yönerge hazırlamakla yükümlüdür?

İç yönerge genel kurulların çalışma usul ve esaslarına ilişkin kuralların yer aldığı bir metindir. Anonim şirketlerin iç yönerge örneğini genel kurula sunmaları, genel kurulun onay tarihinden itibaren onbeş gün içinde ticaret siciline tescil ve ilan ettirmeleri gereklidir. Ayrıca; internet sitesi açmakla yükümlü olan şirketlerce, ilan tarihini izleyen beş gün içerisinde internet sitesinde de iç yönergeleri yayımlanır. Yönetim kurulu tarafından hazırlanacak iç yönergede,  toplantı yerine giriş ve toplantının açılması, toplantı başkanlığının oluşturulması, toplantı başkanlığının görev ve yetkilerinin belirtilmesi, gündemin görüşülmesine geçilmeden önce yapılacak işlemler ve gündem konuları, toplantıda söz alma ve oy kullanma usulü, toplantı tutanağının düzenlenmesi konusu ve toplantı sonunda yapılacak işlemlerin ne olacağına dair konular yer almalıdır.

— Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu olan toplantılar hangileridir?

Kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan şirketlerin bütün genel kurul toplantıları,

  • Diğer şirketlerde gündeminde, sermayenin arttırılması veya azaltılması, kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi ve kayıtlı sermaye sisteminden çıkılması, kayıtlı sermaye tavanının arttırılması veya faaliyet konusunun değiştirilmesine ilişkin esas sözleşme değişikliği ile birleşme, bölünme veya tür değişikliği konuları bulunan genel kurul toplantıları.
  • Genel kurula elektronik ortamda katılım sistemini uygulayan şirketlerin genel kurul toplantıları
  • Yurt dışında yapılacak bütün genel kurul toplantıları
  • Yurt dışında yapılacak imtiyazlı pay sahipleri özel kurul toplantılarında

— Bakanlık temsilcisi talebi nereye ve nasıl yapılır?

Yönetim kurulu tarafından çağrısı yapılan genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisinin bulundurulması için; yönetim kurulu üyelerinden herhangi biri tarafından veya şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınan kişilerce toplantının yer, gün ve saati bildirilmek suretiyle toplantı tarihinden en az on gün önceden bir dilekçe ile müracaat edilmelidir. Dilekçe örneği Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik ekinde yer almaktadır. Toplantı yeri yurt içinde olan genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisi görevlendirme yetkisi Valiliklere aittir. Toplantı yeri yurt dışında ise müracaat Genel Müdürlüğümüze yapılır ve Bakanlık temsilcisi görevlendirme yetkisi Genel Müdürlüğümüze aittir.

— İnternet sitesi yükümlülüğü hangi şirketleri kapsamaktadır?

Türk Ticaret Kanunun 1524 üncü maddesinde düzenlenen internet sitesi yükümlülüğü sadece bağımsız denetime tabi şirketleri kapsamaktadır. Türk Ticaret Kanununa göre bağımsız denetime tabi olan sermaye şirketleri, kuruluşlarının ticaret siciline tescili tarihinden itibaren üç ay içinde bir internet sitesi açmak ve bu sitenin belirli bir bölümünü şirketçe kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorundadır.

— Olağan genel kurul toplantıları ne zaman gerçekleştirilmektedir?

Olağan Genel Kurul: Şirket organlarının seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporuna kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemlerini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakereler yapmak ve karar almak üzere her hesap dönemi için yapılan toplantılardır. https://goo.gl/RkqgJX

Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır.

— Genel kurul toplantılarına çağrı usulü nasıldır?

Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede belirtilen şekilde, internet sitesi açmakla yükümlü olan şirketler internet sitelerinde ve her halde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilan ile çağrılır.

Çağrı, toplantıya elektronik ortamda katılma sistemini uygulayan şirketlerde elektronik genel kurul sisteminde de yapılır.

Pay defterinde yazılı pay sahipleri ile önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adresini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.

Genel kurulun toplantıya çağrısı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır.

Halka Açık Anonim Ortaklıklarda ise genel kurullar, toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, ortaklığın internet sitesi ve Kamuyu Aydınlatma Platformu ile Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer yerlerde yayımlanan ilanla çağrılır. Çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az üç hafta önce yapılır.

— Anonim şirketlerde genel kurul toplantı ve karar nisabı nedir?

Genel Toplantı Nisabı:

Esas sözleşmede daha ağır bir nisap öngörülmemişse, genel kurullarda şirket sermayesinin en az dörtte birini temsil eden pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır bulunması şarttır.
İlk toplantıda bu nisabın bulunmaması halinde, yapılacak ikinci toplantıda hazır bulunan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin temsil ettikleri sermayenin miktarı ne olursa olsun müzakere yapmaya ve karar vermeye yetkilidir.

Genel Karar Nisabı:

Kararlar toplantıda hazır bulunanların oylarının çoğunluğuyla alınır.

— Genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri nelerdir?

  • Esas Sözleşme Değişiklikleri
  • Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçimi, Görevden Alınması, Ücret, Huzur Hakkı İkramiye ve Prim Gibi Haklarının Belirlenmesi, İbraları, Görev Sürelerinin Belirlenmesi

(GK’da Hazır Bulunmayanların Yönetim Kuruluna Seçilmesi Halinde, Bunların Bu Göreve Aday Olduklarını veya Görevi Kabul Ettiklerini Belirten Yazılı Beyanlarının Bulunması Gerekir.)

  • Denetçinin Seçimi
  • Finansal Tablolara, Yıllık Faaliyet Raporuna, Yıllık Kâr Üzerinde Tasarrufa, Kâr Payları ile Kazanç Paylarının Belirlenmesine, Yedek Akçenin Sermayeye veya Dağıtılacak Kâra Katılması Dahil, Kullanılmasına Dair Kararlar
  • Tasfiye ve Tasfiyeden Dönülmesi
  • Önemli Miktarda Şirket Varlığının Toptan Satışı
  • Her Türlü Tahvil, Finansman Bonoları, Varlığa Dayalı Senetler, İskonto Esası Üzerine Düzenlenenler de Dâhil Diğer Borçlanma Senetleri, Alma ve Değiştirme Hakkını Haiz Senetler ile Her Çeşit Menkul Kıymetlerin Çıkarılması veya Bu Hususta Yönetim Kuruluna Yetki Verilmesi
  • Birleşme, Bölünme, Tür Değiştirme Kararları
  • Hâkimiyet Sözleşmesinin Onaylanması
  • Genel Kurulun Çalışma Esas ve Usullerine İlişkin İç Yönergenin Onaylanması veya Değiştirilmesi
  • Sermayenin Azaltılmasına İlişkin Yönetim Kurulunca Hazırlanan Raporların Onaylanması
  • Şirketin Tescil Tarihinden İtibaren İki yıl İçinde Bir İşletme veya Aynın Esas Sermayenin Onda Birini aşan Bir Bedel Karşılığında Devralınmasına veya Kiralanmasına İlişkin Yapılan Sözleşmelerin Onaylanması

— Hangi şirketler birleşme işlemi gerçekleştirebilmektedir?

6102 sayılı Kanunun 137 nci maddesi çerçevesinde,

  • Sermaye şirketleri;

a) Sermaye şirketleriyle,
b) Kooperatiflerle ve
c) Devralan şirket olmaları şartıyla, kollektif ve komandit şirketlerle,

birleşebilirler.

  • Şahıs şirketleri;

a) Şahıs şirketleriyle,
b) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle,
c) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle,

birleşebilirler.

  • (3) Kooperatifler;

a) Kooperatiflerle,
b) Sermaye şirketleriyle ve
c) Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle,

birleşebilirler.

Kanunun 194 üncü maddesi uyarınca, bir ticari işletme, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle birleşebilir.

— Kolaylaştırılmış birleşme hangi durumlarda yapılabilmektedir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 155 inci maddesinde sermaye şirketlerinde kolaylaştırılmış birleşmenin hangi hallerde uygulanabileceği hüküm altına alınmış olup; iki halde kolaylaştırılmış birleşmeden faydalanılması mümkün bulunmaktadır.

Birinci halde, oy hakkı veren payların yüzde yüzüne sahip olunması; ikinci halde ise oy hakkı veren payların en az yüzde 90’ına sahip olunması gerekmektedir.

Birinci halin gerçekleşmesi için;

– devralan sermaye şirketinin devrolunan sermaye şirketinin oy hakkı veren bütün paylarına ya da;

– bir şirketin ya da bir gerçek kişinin veya kanun yahut sözleşme dolayısıyla bağlı bulunan kişi gruplarının, birleşmeye katılan sermaye şirketlerinin oy hakkı veren tüm paylarına sahip olması gerekmektedir.

Diğer taraftan; ikinci halin gerçekleşmesi için ise, devralan sermaye şirketinin, devrolunan sermaye şirketinin tüm paylarına değil de oy hakkı veren paylarının en az yüzde doksanına sahip olması gerekmektedir.

— Hangi şirketler bölünme işlemi gerçekleştirebilmektedir?

Sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler.

— Kısmi bölünmede Kanunun 173 ve 174 üncü maddeleri çerçevesinde alacaklılarda çağrı ilanından itibaren 3 ay beklenmesi zorunlu mudur?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 159 ila 179 uncu maddeleri arasında sermaye şirketlerinde bölünmeye ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, 159 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde kısmi bölünmenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunmakta ve bunun sonucu olarak da, bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap etmektedirler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturmaktadır. Anılan hükümden anlaşılacağı üzere; kısmi bölünme işleminin gerçekleşebilmesi için bölünen şirkete ilişkin belli bir malvarlığı bölümünün devralan şirkete geçmesi gerekmektedir. Bu malvarlığı devri neticesinde de devralan şirkette ortaklık payı elde edilmektedir.

6102 sayılı Kanunun 174 maddesinde; bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, yedişer gün aralıklarla üç defa yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla, alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılacağı, 175 inci maddesinde ise; bölünmeye katılan şirketler, 174 üncü maddede öngörülen ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorunda olunduğu, bölünme ile, alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin, ispatı hâlinde, teminat altına almak yükümünün ortadan kalkacağı ve diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, şirketin teminat göstermek yerine borcu ödeyebileceği hükme bağlanmıştır.

6102 sayılı Kanunun 174 ve 175 inci maddeleri birlikte ele alındığında, alacaklılara yapılacak ilanı takiben, alacaklıların alacaklarını teminat altına alma süreci tamamlanmadan bölünme sözleşmesi veya bölünme planı genel kurulun onayına sunulamayacaktır.

Bu itibarla, kısmi bölünen şirketin sermaye kaybı yaşaması durumunda, sermaye azaltımının yapılması ve Kanunun 174 ve 175 maddelerinde yer alan hükümlerin uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir.

Bununla birlikte; kısmi bölünme nedeniyle yapılan sermaye azaltımı ile eş zamanlı olarak azalan sermaye miktarı kadar sermaye artırımı da gerçekleştirilerek şirketin mevcut sermaye miktarının korunduğu ve kısmi bölünme nedeniyle alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğini ispata yarar serbest muhasebeci mali müşavir ya da yeminli mali müşavir raporunun da tevsik edilmesi halinde ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 175 inci maddesinde öngörülen üç aylık sürenin beklenmesine gerek bulunmadığı ve 6102 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinde belirtilen ilan yükümlülüğü aranmaksızın kısmi bölünme işleminin gerçekleştirilebileceği değerlendirilmektedir.

— Hangi şirketler tür değişikliği işlemi gerçekleştirebilmektedir?

6102 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinde, geçerli tür değiştirmeler düzenlenmiştir:

a) Bir sermaye şirketi;

1. Başka türde bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

b) Bir kollektif şirket;

1. Bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

3. Bir komandit şirkete;

c) Bir komandit şirket;

1. Bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

3. Bir kollektif şirkete;

d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine,

dönüşebilir.

— Adi ortaklıklar tür değişikliği gerçekleştirebilir mi?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 180 ila 190 ıncı maddeleri arasında tür değişikliğine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, sermaye ve şahıs şirketleri ile kooperatiflerin tür değiştirmeye tabi olduğu hüküm altına alınmak suretiyle Kanun’da tür değişiklikleri sınırlı şekilde sayılmıştır. Buna ilaveten, anılan Kanunun 194 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise; bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşebileceği ve Kanun’un tür değişikliğine ilişkin 182 ila 193 üncü maddelerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir.

Bu itibarla, anılan Kanun’da adi ortaklıkların tür değişikliği yapabileceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.

Öte yandan; 01/04/2009 tarihli ve 27187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/2 sayılı “Ticaret Şirketlerinin Tüzel Kişiliği Bulunmayan Bir Ortaklık Yapısı İle İşlettikleri Ticari İşletmelerin Ticaret Sicillerine Tescili Hakkında Tebliğ”in 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, tüzel kişiliği haiz ticaret şirketlerinin müştereken belli bir amacı gerçekleştirmek ve kâr elde etmek için kurdukları ve müştereken yönettikleri tüzel kişiliği bulunmayan ortaklıklar aracılığıyla işletilen ticarî işletmelerin talep edilmesi hâlinde ticaret siciline tescili mümkün bulunmaktadır. Mezkûr maddenin ikinci fıkrasında ise, bu şekilde ticaret siciline tescili istenilen tüzel kişiliği olmayan ortaklıklar aracılığıyla işletilen ticarî işletmelerin, ticaret siciline tescilinin istenebilmesi için söz konusu ortaklığa ilişkin sözleşmenin yazılı olarak hazırlanması ve notere onaylatılmasının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla; adi ortaklığın ticari işletme sayılmaması, ticaret sicilinde tescil edilememesi ve anılan Kanun’un tür değişikliğine ilişkin bölümünde adi ortaklığa yer verilmemesi hususları dikkate alındığında, adi ortaklığın bir ticaret şirketine dönüşebilmesinin mümkün olmadığı ancak anılan Tebliğ hükümleri çerçevesinde ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği bulunmayan bir ortaklık yapısı ile işlettikleri ticari işletmelerin tür değişikliği yoluyla ticaret şirketine tür değiştirebileceği değerlendirilmektedir.

— Birleşme, bölünme ve tür değişikliği işlemleri harca tabi midir? Sermaye şirketlerinde pay devri harca tabi midir?

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 123 üncü maddesi uyarınca, anonim, eshamlı komandit, limited şirket ve kooperatiflerin kuruluş, pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

— Anonim şirket sona erme sebepleri nelerdir?

  • Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede
  • Öngörülen sürenin sona ermesiyle,
  • İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
  • Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
  • 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
  • İflasına karar verilmesiyle,
  • Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
  • Sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse, yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.

— Sermaye şirketlerinde iradi tasfiye süreci nasıl gerçekleşmektedir?

Sona eren şirketlerin tasfiye memurları eliyle alacaklarının tahsil edilmesi, borçlarının ödenmesi ve kalan tutarın pay sahiplerine dağıtılması ile şirketin ticaret sicilinden silinmesini içeren bir süreçtir.

6102 sayılı TTK’ya göre sermaye şirketlerinde iradi tasfiye süreci:

  • Diğer sona erme sebepleri veya genel kurulca sona ermeye ilişkin karar alınması ile süreç başlamaktadır.
  • Esas sözleşmeyle veya genel kurul tarafından seçilerek pay sahipleri veya üçüncü kişilerden tasfiye memuru/memurları belirlenir. Belirleme yapılmamışsa tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılır.
  • Tasfiye memurları, şirketin durumunu inceleyerek malvarlığı ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenler ve genel kurulun onayına sunarlar; onayın ardından şirketin envanterde yazılı malları ile belgelerine el koyarlar.

Alacaklı oldukları şirket defterlerinden anlaşılanlar taahhütlü mektupla, diğer alacaklılar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve şirketin internet sitesinde ve aynı zamanda esas (ıcabA nabaŞ) sözleşmede öngörüldüğü şekilde, birer hafta arayla yapılacak üç ilanla şirketin sona ermiş bulunduğu konusunda bilgilendirilirler ve alacaklarını tasfiye memurlarına bildirmeye çağrılırlar.

Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa alacaklarının tutarı Ziraat Bankasında açılacak hesaba depo edilir. Şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para ise notere depo edilir.

Tasfiye memuru, şirketin süregelen işlemlerini tamamlar, aktifleri paraya çevirir ve şirket borçlarının, ilk tasfiye bilançosundan ve alacaklılara yapılan çağrı sonucunda anlaşılan duruma göre, şirket varlığından fazla olmadığı saptanmışsa, bu borçları öder.

Şirket borçları şirket varlığından fazla olduğu takdirde durumu derhâl şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine bildirirler; mahkemece iflasın açılmasına karar verilir.

Tasfiye hâlinde bulunan şirketin borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra kalan varlığı, esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında, ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılır.

Alacaklılara üçüncü kez yapılan çağrı tarihinden itibaren altı ay geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz. Şu kadar ki, hâl ve duruma göre alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkeme altı ay geçmeden de dağıtmaya izin verebilir.

Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. İstem üzerine silinme tescil ve ilan edilir.

— Tasfiyeden dönülmesi mümkün müdür?

Tasfiye halindeki bir şirkette, malvarlığının dağıtımına başlanılmış olmadıkça, sermayenin yüzde altmışının oyuyla tasfiyeden dönülmesine yönelik de karar alınabilmektedir.

— Anonim şirketlerde, pay sahibi (ortak) olmayan gerçek kişiler, yönetim kurulu üyesi olabilir mi?

Şirket ortağı olmayan kişiler yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilirler.

— Anonim şirketlerde, şirketin tüzel kişi pay sahipleri (ortakları) yönetim kurulu üyeliğine seçilebilir mi?

Tüzel kişi pay sahipleri yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilirler.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyeliğine seçilecek kişilerin hangi şartları taşımaları gereklidir?

Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır. Üyeliği sona erdiren sebepler seçilmeye de engeldir.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyeleri en çok kaç yıl görev yapmak üzere seçilebilir?

Anonim şirkette yönetim kurulu, en çok üç yıl için seçilir ve esas sözleşmede aksine hüküm yoksa, aynı kişi yeniden seçilebilir.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu toplantıları bakımından toplantı ve karar nisabı nedir?

Yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu toplantıları elektronik ortamda yapılabilir mi?

Esas sözleşmede düzenlenmiş olmak kaydıyla, yönetim kurulu toplantıları tüm üyelerin bu toplantıya elektronik ortamda katılmaları veya bazı üyelerin fiziken mevcut oldukları toplantılara diğer üyelerin elektronik ortamda katılımıyla da icra edilebilecektir. Böylece, yönetim kurulu üyeleri fiziki olarak bir araya gelmeden de toplantı yapıp karar alabileceklerdir.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyeleri toplantılara vekil aracılığıyla katılabilirler mi, toplantılarda birbirlerini temsilen oy kullanabilirler mi?

Yönetim kurulu üyeleri birbirlerini temsilen toplantılarda oy kullanamayacaklar ve toplantılara da vekil aracılığıyla katılamayacaklardır. Bir başka deyişle, yönetim kurulu üyelerinin gerek fiziki gerekse de elektronik ortamda yapılacak toplantılara bizzat katılmaları ve oylarını da bizzat kullanmaları gerekmektedir.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyeleri şirketin iş ve işlemleriyle ilgili bilgi alma ve inceleme yapma haklarını nasıl kullanabilirler?

Her yönetim kurulu üyesi şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında yönetim kurulu toplantısında;

1- Bilgi isteyebilecek,
2- Soru sorabilecek,
3- İnceleme yapabilecektir.

Her üye, yönetim kurulu toplantısında; herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin yönetim kuruluna getirtilmesini, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesini ve tartışılmasını ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınmasını talep edebilecektir.

Yine, her bir üye, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerin ve komitelerin yönetim kurulu toplantılarında hazır bulunmalarını, bilgi sunmalarını ve sorulan sorulara cevap vermelerini isteyebilecektir.

Ayrıca, her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilecek ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, yönetim kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını da isteyebilecektir.

— Anonim şirketlerde, bilgi alma ve inceleme yapma hakkı, yönetim kurulunun diğer üyelerince engellenen yönetim kurulu üyesi ne yapmalıdır?

Şirketin iş ve işlemleriyle ilgili olarak bilgi alma ve inceleme yapma hakkı engellenen yönetim kurulu üyesi, bu haklarını kullanabilmek için şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilecektir.

Yapılan başvuru, mahkemece dosya üzerinden incelenecek ve karara bağlanacaktır. Mahkemenin konu hakkındaki kararı kesindir.

— Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyelerinin mali hakları nelerdir?

Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilecektir.

— Bağımsız denetim nedir?

Anonim şirketin finansal tablolarının ve diğer finansal bilgilerinin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığının tespit edilebilmesi için şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin incelenmesidir.

Örneğin, şirket bilançosunda; kasada 100.000 TL, Bankalarda 500.000 TL olduğu ve şirketin de 1.000.000 TL kâr ettiği bilgileri yer alıyor ise bu bilgilerin doğruluğu ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, bağımsız denetim kapsamında incelenecektir.

— Anonim şirketin bağımsız denetimi kim veya kimler tarafından yerine getirilmektedir?

Anonim şirketin bağımsız denetimi, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren bir veya birden fazla bağımsız denetçi ya da bağımsız denetim kuruluşu tarafından yerine getirilecektir. Bağımsız denetçiler veya bağımsız denetim kuruluşu şirket genel kurulunca seçilecektir.

— Pay sahipleri (ortaklar) şirket ortağı olmayan bir kişiyi genel kurul toplantısında kendilerini temsilen görevlendirebilirler mi?

Ortaklar, genel kurul toplantılarındaki oylarını, bizzat katılarak, şirket ortaklarından birini temsilci tayin ederek veya şirket ortağı olmayan birini de temsilci belirleyerek kullanabilirler.

— Genel kurul toplantısında bilgi alma veya inceleme istemleri karşılanmayan pay sahipleri (ortaklar) hangi mercie başvurabilirler?

Pay sahipleri (ortaklar) genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; bağımsız denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebileceklerdir. Verilecek bilgilerin, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olması gerekir. Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.

Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen veya ertelenen pay sahipleri, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabileceklerdir.

— Şirketin tek bir pay sahibi (ortağı) varsa bu durumda genel kurul toplantısı nasıl yapılır?

Şirketin tek pay sahibi varsa bu durumda çağrı şekline uyulmadan genel kurul toplantısı yapılabilecek ve bu tek kişi tarafından genel kurula ait tüm yetki ve görevler kullanılabilecektir. Eğer şirketin kuruluşu Bakanlığın iznine tabi ise bu toplantıya Bakanlık Temsilcisi de katılacaktır. Genel kurul kararlarının geçerli olabilmesi için de yazılı olması şarttır.

— Limited şirketin kurulabilmesi için en az kaç kişi gereklidir?

Limited şirket, bir veya birden fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulabilecektir.

— Ticaret şirketleri, şirket sözleşmelerinde sayılan işletme konuları dışında kalan ticari bir işlemi yapabilirler mi?

6762 sayılı TTK’ya göre, limited şirketler şirket sözleşmelerinde sayılan işletme konuları dışında kalan ticari bir işlemi yapamıyorlardı. Bu kurala “ultra vires” denilmekteydi ve bu kural nedeniyle de örneğin bir limited şirket işletme konusu içinde otel işletmeciliği yoksa uygun şartlarda satışa çıkarılan bir oteli işletmek üzere satın alamıyordu. Oteli satın alabilmek için ise genel kurul toplantısı yapmak ve şirket sözleşmesindeki işletme konularına otel işletmeciliğini de ekletmek durumunda kalıyordu. Bu süre içinde de otelin bir başkası tarafından satın alınmış olması durumunda karşısına çıkan bu fırsattan anılan kural nedeniyle yararlanamamış oluyordu.

6102 sayılı TTK, “ultra vires” diye adlandırılan bu kuralı kaldırmıştır. Bir limited şirket, şirket sözleşmesindeki işletme konuları arasında örneğin otel işletmeciliği yer almasa bile satışa çıkarılan oteli alabilecektir.

Ayrıca, 6102 sayılı TTK, ile limited şirketlerin sigortacılık yapamayacağına yönelik 6762 sayılı TTK’da yer alan yasak kaldırılmıştır.

— Limited şirketlerde, şirketin yönetimi ve temsili için en az kaç kişi müdür olarak seçilebilir?

Şirketi yönetmek ve temsil etmek için ortaklardan en az bir kişinin müdür olarak seçilmesi gerekmektedir. Birden fazla kişinin müdür olarak seçilmesi de mümkündür.

— Limited şirketlerde, ortak olmayan kişiler, şirket sözleşmesiyle müdür olarak atanabilir veya genel kurulca seçilebilir mi?

Ortak olmayan kişiler şirket sözleşmesiyle müdür olarak atanabilir veya genel kurul tarafından seçilebilir.

— Limited şirketlerde, şirketin tüzel kişi ortakları müdür olarak seçilebilirler mi?

Tüzel kişi ortaklar müdür olarak seçilebilir.

— Limited şirketlerde, şirket müdürleri kaç yıl görev yapmak üzere seçilebilir?

6102 sayılı TTK’da müdürlerin hangi süreyle görev yapacaklarına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda; şirket müdürleri, genel kurulca belirlenen süre kadar görev yapabileceklerdir. Bu süre bir yıl olabileceği gibi 5 yıl, 10 yıl şeklinde de belirlenebilecektir.

— Limited şirketlerde, müdürler birden fazla ise kararlar hangi çoğunluğun sağlanmasıyla alınabilir?

6102 sayılı TTK’ya göre, müdürler birden fazlaysa bunlardan biri genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanacaktır. Birden fazla müdürün varlığı halinde, kararlar çoğunlukla alınacak, eşitlik halinde ise başkanın oyu üstün sayılacaktır.

— Limited şirketlerde, müdürler kurulu toplantıları elektronik ortamda yapılabilir mi?

6102 sayılı TTK’ya göre, şirket sözleşmesinde düzenlenmiş olması şartıyla müdürler kurulu toplantıları, tüm müdürlerin elektronik ortamdan katılımıyla yapılabileceği gibi, bazı müdürlerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya diğer müdürlerin elektronik ortamdan katılmalarıyla da yapılabilecektir.

— Sermaye azaltımı nasıl gerçekleştirilmektedir? Alacaklılara ilandan sonra iki aylık süre beklenmeli midir?

Sermayenin azaltılması bir esas sözleşme değişikliğidir. Azaltılma kararı verilecek genel kurul toplantısına ilişkin çağrı ilanlarında, mektuplarda ve internet sitesi bildiriminde, sermaye azaltılmasına gidilmesinin sebepleri ile azaltmanın amacı ve azaltmanın ne şekilde yapılacağı ayrıntılı bir şekilde ve hesap verme ilkelerine uygun olarak açıklanır. Ayrıca yönetim kurulu bu hususları içeren bir raporu genel kurula sunar, genel kurulca onaylanmış rapor tescil ve ilan edilir. Sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette varlığı belirlenmiş olmadıkça sermayenin azaltılmasına karar verilmez. Sermaye hiçbir suretle asgari sermaye tutarından aşağı indirilemez.

Azaltım kararı genel kurulda sermayenin en az yüzde yetmişbeşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oylarıyla alınır.

Genel kurulca azaltım kararı verildiği takdirde, yönetim kurulunca yedişer gün arayla, üç defa alacaklılara ilan yapılır. İlanda üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde, alacaklarını bildirerek bunların ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebilecekleri belirtilir.

Sermaye, zararlar sonucunda bilançoda oluşan bir açığı kapatmak amacıyla ve bu açıklar oranında azaltılacak olursa, yönetim kurulunca alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçilebilir.

Sermaye, ancak alacaklılara verilen sürenin sona ermesinden ve beyan edilen alacakların ödenmesinden veya teminat altına alınmasından sonra azaltılabilir. Bu şart yerine getirilmezse azaltım tescil edilemez.

6102 sayılı Kanun’un 474’üncü maddesinin birinci fıkrasında, genel kurul esas sermayenin azaltılmasına karar verdiği takdirde, yönetim kurulunun, bu kararı şirketin internet sitesine koyduktan başka, anılan Kanun’un 35’inci maddesinde gösterilen gazetede ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, yedişer gün arayla, üç defa ilan edeceği belirtilmiştir. İlanda alacaklılara, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde, alacaklarını bildirerek bunların ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebilecekleri belirtileceği ve şirketçe bilinen alacaklılara ayrıca çağrı mektupları gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Çağrıya ilişkin düzenlemelerin istisnası olarak ise anılan maddenin ikinci fıkrasında, sermaye azaltımının bilanço açıklarının kapatılması amacıyla ve bu açıklar oranında azaltılacak olması gösterilmiştir.

Buna göre, bilanço açıklarının kapatılması amacı hariç olmak üzere gerçekleştirilecek sermaye azaltımı işlemlerinde Kanunda öngörülen bekleme sürelerine uygun hareket edilmesi gerektiği açıktır. Buna karşın, yapılacak sermaye azaltımı işleminde bütün alacaklılar muvafakat ederse veya sürenin koruduğu menfaatlere ait istekler daha önce tamamıyla ve tehlikesiz bir şekilde yerine getirilirse söz konusu sürenin kısaltılabileceği düşünülmektedir.

— Sermaye artırımı nasıl gerçekleştirilmektedir?

Genel kurul, aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde, kanunda öngörülen şartlara uyarak, esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir; müktesep ve vazgeçilmez haklar saklıdır.

Esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararı, yönetim kurulu tarafından, şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil edilir; ayrıca ilana bağlı hususlar ilan ettirilir.

Sermayenin artırılması da bir esas sözleşme değişikliğidir.

İç kaynaklardan (belirli bir amaca özgülenmemiş yedek  akçeler ile yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar) yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.

Sermayenin artırımı için öncelikle yönetim kurulu tarafından sermaye artırımının türüne göre bir beyan imzalanır. Beyanda nakdî sermaye konuluyorsa; artırılan kısmın tamamen taahhüt edildiği, kanun veya esas sözleşme gereğince ödenmesi gerekli tutarın ödendiği; ayni sermaye konuluyor veya bir ayın devralınıyorsa bunlara verilecek karşılığın uygun olduğu vb hususlar yer alır.

Her pay sahibi, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haizdir. Bu rüçhan hakkı, ancak haklı sebepler bulunduğu takdirde ve en az esas sermayenin yüzde altmışının olumlu oyu ile sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir.

Yönetim kurulu, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklar. Bu rapor da tescil ve ilan edilir.

Yönetim kurulu yeni pay alma hakkının kullanılabilmesinin esaslarını bir karar ile belirler ve bu kararda pay sahiplerine en az onbeş gün süre verir. Karar tescil ve ilan olunur.

Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz.

Artırım kararı, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. Genel kurul kararı tescil ve ilan edilir.

Artırım, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa Bakanlık izni geçersiz hâle gelir ve istenmesi durumunda bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir.

— Devlet memurları ticari faaliyette bulunabilirler mi?

Devlet Memurlarının ticaret şirketlerinde kurucu ortak veya sonradan pay sahibi olup olamayacakları hususunda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda her hangi bir düzenleme bulunmamakta olup, devlet memurlarının hak ve yükümlülükleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiş bulunmaktadır.

Anılan Kanunun 28 inci maddesinde “Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre tacir ve esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret veya sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)” hükmüne yer verilmiştir.

Kanunun bu hükmü uyarınca, devlet memurları kendi özel kanunlarında aksine bir düzenleme bulunmaması halinde müdürlük dâhil olmak üzere şirket organlarında görev almamak kaydıyla anonim ve limited şirketlerin kurucu ortağı veya sonradan pay sahibi olmaları mümkün bulunmaktadır.

— Anonim şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu var mıdır?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35 inci maddesinde; “Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.  Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir.

— Ödenmeyen çekler konusundan alınan tedbirler nelerdir?

Ticari hayatın önemli ödeme vasıtalarından birini oluşturan çeke olan güvenin artırılması ile karşılıksız çekin engellenmesi amacıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 5941 sayılı Çek Kanununda değişiklik yapılmasını öngören 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 9/8/2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve  yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanun ile karşılıksız çek keşide edenler hakkında karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı ile ilgili olarak binbeşyüz güne kadar adli para cezası getirilmiştir. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır. Verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilmektedir.

— Anonim şirketlerde sınırlı temsil yetkisi verilebilir mi?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 371 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca anonim şirkette yönetim kurulu, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev ve yetkileri, 367 nci maddeye göre hazırlanacak iç yönergede açıkça belirlenir. Bu durumda iç yönergenin tescil ve ilanı zorunludur. İç yönerge ile ticari vekil ve diğer tacir yardımcıları atanamaz. Bu fıkra uyarınca yetkilendirilen ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları da ticaret siciline tescil ve ilan edilir.

— Limited şirketlerde sınırlı temsil yetkisi verilebilir mi?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 629 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Müdürler tarafından şirkete hizmet akdi ile bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atanması hususunda 367 nci madde ile 371 inci maddenin yedinci fıkrası kıyasen limited şirketlere de uygulanır.

— Anonim şirketlerde temsil yetkisini haiz yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinin sınırlandırılması mümkün müdür?

Temsil yetkisini haiz yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkisinin sınırlandırılması yalnızca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 371 inci maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir. Bunun dışında temsil yetkisinin sınırlandırılması iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez.

— Limited şirket müdürlerinin temsil yetkisinin sınırlandırılması mümkün müdür?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 629 uncu maddesinin birinci fıkrasında yapılan atıfla limited şirket müdürlerinin temsil yetkisinin sınırlandırılması Kanunun 371 inci maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir. Bunun dışında temsil yetkisinin sınırlandırılması iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez.

— Gayri faal durumdaki şirketlerin ticaret sicilinden re’sen terkinine ilişkin yasal düzenleme yürürlükte midir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasında “1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.” hükmüne yer verilmiş ve anılan maddenin yürürlüğü 01/07/2015 tarihi itibariyle sona ermiştir. Dolayısıyla şirketlerin ticaret sicilinden terkin edilebilmeleri için Kanunda belirtilen usulle tasfiye edilmeleri gerekmektedir.

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı