Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı (E: 2020/1, K: 2020/1)
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kararı (E: 2020/1 K: 2020/1) 26 Haziran 2020 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31167 Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulundan:…
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı (E: 2020/1, K: 2020/1)
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kararı (E: 2020/1 K: 2020/1)
26 Haziran 2020 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31167
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulundan:
Esas No: 2020/1
Karar No : 2020/1
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
I- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNDE BULUNAN : Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu
II- İSTEMİN ÖZETİ : Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 26/06/2018 tarih ve E:2018/368, K:2018/401 sayılı kararı ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesinin 21/03/2017 tarih ve E:2017/146, K:2017/599 sayılı: 30/03/2017 tarih ve E:2017/230, K;2017/860 sayılı; 27/03/2018 tarih ve E:2017/3727, K:2018/1416 sayılı ve Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin 29/09/2017 tarih ve E:2017/778, K:2017/769 sayılı kararları arasındaki aykırılığın 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3/C maddesinin 4 numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca giderilmesi, İstinaf yoluna başvurma hakkı bulunanın bu yöndeki talebini uygun gören Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 12/09/2018 tarih ve E:2018/12, K:2018/8 sayılı kararıyla istenilmiştir.
III- ÖN İNCELEME:
Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 12/09/2018 tarih ve E:2018/8, K:2018/11 sayılı; E:2018/13, K:2018/10 sayılı; E:2018/9, K:2018/12 sayılı; E:2018/14, K:2018/9 sayılı; E:2018/7, K:2018/7 sayılı; E:2018/10, K:2018/13 sayılı; E:2019/1, K:2019/3 sayılı başvurularının aynı konuda olduğu ve aynı istem sonucunu içerdiği görüldüğünden usu! ekonomisi açısından bu başvurulara ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Kumlunun E:2020/2 ilâ 8 sayılı dosyalarının işbu dosya (E:2020/1) ile birleştirilmesine karar verildi.
A- Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1, Vergi Dava Dairesinin E:2018/368 sayılı dosyasına konu yargılama süreci:
Dava konusu istemin özeti: Serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle ithal edilen ve gözetim uygulamasına tabi olan ancak gözetim belgesi bulunmayan eşyanın kıymetinin ilgili tebliğde belirtilen kıymete yükseltilerek yurt dışı gider olarak beyanı sonucu fazladan ödenen verginin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Trabzon Vergi Mahkemesinin, 17/4/2018 tarih ve E:2018/216, K:2018/261 sayılı kararının özeti:
Yükümlüsünce Ödenen vergilerin beyana dayalı olarak ödenen vergi olması nedeniyle Gümrük Kanunu’nun 211, maddesinin işletilmesine engel bulunmamaktadır. İdarece anılan maddedeki koşulların gerçekleşmediği değerlendirilerek vergilerin iade edilip edilmeyeceği yolundaki belirleme üzerine bir kanaate varılması gerekmektedir. Beyanın bağlayıcılığı nedeniyle bu yönde değerlendirme yapılamayacağı gerekçesine dayalı dava konusu işlemde yasal İsabet bulunmamaktadır.
Yergi Mahkemesi bu gerekçeyle işlemi iptal etmiştir.
Davalı idarenin istinaf başvurusunu inceleyen Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 26/06/2018 tarih ve E:2018/368, K:2018/401 sayılı kararının özeti:
İlgili mevzuat uyarınca, bir eşyanın İthalatın tümünde değil, belirli bir CİF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenmesi halinde gözetim uygulamasına tabi tutulduğu görülmektedir. Eşyanın yüksek miktarda ve düşük kıymet ile ithalatının ciddi bir artış trendine girmesi halinde bu eşyaların ithalatının izlenebilmesi amacıyla gözetim belgesi alma zorunluluğunun getirilmesi söz konusudur. Bu tarz ithalatın zaman içinde ekonominin geneli ve özellikle yerli üretici üzerinde olumsuz bir etki yaratma ihtimaline binaen ithalatın izlenebilmesi ve bu açıdan istatistiki bilgiler elde edilmesi amacıyla bazı eşyalar için gözetim uygulaması kararları alınmaktadır. Bu kararlar re’sen alınabileceği gibi üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu da alınabilmektedir.
Gözetim uygulamasının amacı ithalatın gelişiminin, ithalat şartlarının, yerli üreticiler üzerindeki etkisinin izlenmesi ve ithalattan kaynaklanan vergi kayıplarının önlenmesi, koruma tedbirleri veya başka bir tedbir alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi, bunun için bir İstatistiki bilgi havuzu oluşturulmasıdır. (ıcabA nabaŞ)
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın İzlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Gözetim uygulamasına tabî bir malın ithal edilmek istenmesi halinde ithalatçı için şu alternatifler mevcuttur.
1- Eşyanın CİF kıymeti müsteşarlıkça belirlenen tutarın altında ise gözetim belgesi alınmak suretiyle ithal edilebilecek, aksi halde ithaline izin verilmeyecektir,
2- Eşyanın CİF kıymeti müsteşarlıkça belirlenen tutarın üzerinde ise gözetim belgesi alınmaksızın normal prosedüre tabi olarak ithal edilebilecektir.
İthalatçının İade talebinin kabulü gözetim belgesi alınarak ithali mümkün olan eşyanın bu belge olmaksızın serbest dolaşıma alınması sonucunu doğuracaktır.
İdarenin İthalatçıyı beyanım gözetim kıymetine yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp gözetim belgesinin olup olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi zorunludur. Davacının eşyanın kıymetini gözetim kıymetine yükseltmeye zorlandığı iddiasına itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, söz konusu düzenlemelere aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olacaktır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla İptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Davacı tarafından eşyanın gümrük kıymetinin, gözetim belgesi alınmasını
gerektirmeyecek tutarda gösterildiği, bu kıymet üzerinden hesaplanan vergilerin ödendiği, tüm bu işlemlerin davacının özgür iradesiyle ve bir hata sonucu olmaksızın yapıldığı, davacının beyanda bulunurken iradesini sakatlayacak bir durumun mevcut olmadığı bu beyanını kendi rızasıyla yaptığı anlaşıldığından beyanın ilgili açısından bağlayıcı olduğu açıktır.
Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi ile kanunen ödenmemeleri veya tahakkuk ettirilmemeleri gereken vergilerin iade edileceği/kaldırılacağı: kanunen ödenmemesi veya tahakkuk ettirilmemesi gereken gümrük vergilerinin ilgili kişinin kasten yaptığı bir tahrifat sonucunda ödenmesi veya tahakkuk ettirilmesi, halinde bu vergilerin geri verilmesine veya kaldırılmasına ilişkin taleplerin kabul edilmeyeceği kuralı getirilmiştir.
Bu nedenle Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde belirtilen hata halinde anılan vergilerin iadesini düzenleyen geri verme sebepleri olayda mevcut olmadığından davacının iade talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan vergilerin iadesine yönelik istem hakkında bir hüküm kurulmamış İse de Dairece işin esasına geçilerek davanın reddine karar verilmesi ve iptali talep edilen işlemin vergilerin iadesi talebinin reddine ilişkin olması sebebiyle İade yönünde karar verilmesi istemini de bizatihi karşıladığından bu husus anılan kararın kaldırılmasını gerektirir nitelikte değildir.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle İstinaf başvurusunu kabul ederek vergi mahkemesi kararını kaldırmış, davanın reddine kesin olarak karar vermiştir.
B- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5, Vergi Dava Dairesinin E:2017/146 sayılı dosyasına konu yargılama sureci;
Dava konusu istemin özeti; Serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle ithal edilen eşyanın kıymetinin gümrük gözetimi ile ilgili tebliğde belirtilen kıymete yükseltilerek yurt dışı gider olarak beyan edilmesi sonucu fazladan ödendiği ileri sürülen verginin iadesi talebinin reddine ilişkin karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır,
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 24/11/2016 tarih ve E:2016/1298, K:2016/2472 sayılı kararının özeti:
Eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde öncelikle satış bedelinin esas alınması satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de
…